Ana içeriğe atla

Kimseye Söyleme Kitap Tanıtımı ve İncelemesi

Kimseye Söyleme

Yazar: Harlan Coben
Yayın Tarihi: 19.06.2001
Tür: Kurgu, Gizem, Gerilim
Orijinal Adı: Tell No One
Çeviri:Nur Eren
Sayfa Sayısı:352

Kitabın Konusu:

    7 yaşından beri birlikte olan David ve Elizabeth yıl dönümlerinde her sene yaptıkları gibi özel bir yere giderler. Burada gölde yüzerlerken Elizabeth kaçırılır ve öldürülür. Elizabeth'in ölümünden Kill Roy denen bir seri katil sorumlu tutulur. David (Doktor Beck) kurtulur ancak bir daha asla eskisi gibi olamaz. Kendini işine vererek başına gelenleri unutmaya çalışan Doktor Beck bir gün sadece Elizabeth'in bilebileceği şeylerden bahseden bir e-mail alır. Bunun üzerine kuşkulanır ve ortaya kimsenin aklının ucundan bile geçmeyen şeyler çıkar. Doktor Beck karısının yaşadığını düşünerek ipuçlarını takip eder ama aynı zamanda malum olayın gerçekleştiği göl kenarında bulunan iki ceset nedeniyle polis de araştırma yapmaktadır. Doktor Beck kimseye güvenemez ve başını büyük dertlere sokar. Hiç beklenmedik insanların tuttuğu şaşırtıcı sırlar ortaya çıktığında fedakarlık vaktidir.

Karakterler:

Bazı karakterlerin ilk adını veya soy adını hatırlayamadım kusura bakmayın.
Doktor David Beck: David karısını çok seven sadık bir adamdır. Her ne kadar ilişkisinde sakladığı bazı sırlar olsa bile zaten sırlar, ilişkilerinde eşine az rastlanır türden değildir. 21. yıl dönümlerinde gizemli bir mesaj alan David sadece karısının yaşama ihtimaline dayanarak her şeyini riske atarak onu bulmaya çalışır. David bir çocuk doktorudur ve zamanında yaptığı iyiliklerin karşılığını da alır. 

Brandon Scope: Hayır işlerinin arkasından pek çok pis iş çeviren zengin bir ailenin çocuğudur.

Elizabeth Sarah: Elizabeth her zaman doğruyu bulmaya çalışan dürüst bir kadındır. Kocasına kalpten bağlı olsa da yaşanan olayların ani getirisiyle ondan ayrı kalmak zorunda kalır. Zengin bir ailenin oğlu Brandon'la hayır işleriyle uğraşmaktadır. Ancak onun aslında hayır işlerini bir paravan olarak kullandığını öğrendiğinde başı belaya girer. Hep gerçeği ortaya çıkarmak istese de bir noktadan sonra bunu başarmak mümkün değildir ve bu yüzden kayıplara karışır.

Tyrese: Doktor Beck'e byük bir minnet borcu olan ve ona güvenen, polislerden ve Scope'lardan kaçarken de ona yardım eden bir uyuşturucu taciridir.

Larry Gandle: Zengin bir aile olan Scope'lara hizmet eden ve pis işlerini halleden biridir. 

Griffin Scope: Scope ailesinin başıdır. Ölen oğlunun intikamını almak için Beck'lerin peşine düşer. Brandon'un mutlak bir iyilik temsili olduğunu düşünse de tabii ki öyle değildir.

Carlson: Gölde bulunan iki cesedin davasına bakan ve Elizabeth'i Kill Roy'un öldürmediğine inanan zeki bir polistir. Davi'in karısını öldürdüğüne inanır ve onun peşine düşer ama gözlemledikçe yeni tahmininin de yanlış olduğunu fark eder ve araştırmasında Beck'e yardım eder.

Eric Wu: Larry Gandle için çalışan soğukkanlı bir katildir.

Hester Crimstein: David'in başı derde girdiğinde Shauna ona bir avukat bulur. Bu avukat çok ünlü biri olan Hester Crimstein'dır. Hester girdiği bütün davaları kazanan soğukkanlı ve işinin ehli bir avukat olsa da Beck polisten kaçtığında korkar ve onları yarı yolda bırakır. Sonrasında doğrun olanı yapması gerektiğini anlar ve Beck'i kurtarır.

Fein: Göldeki iki adamın cesediyle ilgili olan davada çalışır. Kısmen korkak biridir.

Linda: David'in kız kardeşidir.

Shauna: David'in en yakın arkadaşı ve aynı zamanda Linda'nın eşidir. Kitap boyunca Beckler' e en çok destek olan karakter denebilir.

Hoyt: Elizabeth'in babasıdır. Kızı için her şeyi yapar ve onun sahte ölümünü planlar. Elinden gelen her şeyi yapsa da en sonunda herkesi kurtarmak için kendini feda eder.

    Biliyorsunuz ki çok uzun bir kitaptı ve yazarken aklıma gelmeyen pek çok karakter olabilir. Aklıma geldiğinde güncelleyeceğim. 
    Ben karakterleri anlatırken bir yandan da kitabın özetini çıkarırım hep ve karakterleri sırayla yazarım. Ama bu kitapta pek çok sahte senaryo da olduğundan sırayı da biraz kaçırdım. Okuduğum en karmaşık kitaplardan biriydi gerçekten. Umarım  bir nebzede olsa kendimi anlatabilmişimdir. 

Altını Çizdiğim Yerler:

  • "...sevgi, yıldızların asla sönmeyen ışıkları gibidir..."
  • "Anılar, gördüğünüz gibi incitirdi. Özellikle güzel olanlar." (sf.13)
  • "Konu hakkında fazla düşünürseniz çıldırabilirdiniz." (sf.21)
  • "...sizi keşkeler kadar mahvedebilecek çok az şey vardır, emin olun." (sf.29)
  • "Better to have and lost." 'Aşkı yaşayıp da kaybetmiş olmak, hiç yaşamamaktan daha iyidir' anlamında (sf.30)
  • "Galiba en güçsüz olduğu anlar, en aklı başında olduğu anlardır." (sf.34)
  • "Aklınızın gitmemesi gereken yerler vardır, yine de gidiyordu işte." (sf.41)
  • "Tanrı garp bir mizah anlayışına sahipti." (sf.42)
  • "Trajedi ruhunuzda yer ederdi. Daha mutlu olamazdınız ama daha güçlü biri olabilirdiniz." (sf.106)
  • "Acı, bazen aşırı derecede bencil olabiliyordu." (sf.108)
  • "Kötü adamlar oyun parklarında gizlenmiyor çocuklar. Onlar sizin evlerinizde yaşıyor." (sf.167)
  • "Zaman sıcak, yapışkan bir şey gibiydi, çok yavaş ilerliyordu." (sf.269)
  • "Orada gri yoktu." (sf.288)
  • "...senin başka bir açıklamanın olduğunu görmemen, başka bir açıklama olmadığı anlamına gelmez. Sadece senin onu görmediğin anlamına gelir." (sf.293)
  • " 'Yorulmadın mı, Brutus?' Brutus omzunu silkti. 'Hepimiz öyleyiz'" (sf.327)
Başka yazılarda görüşmek üzere...

Güncelleme!!!

    Aynı yazarın bir diğer kitabı Başka Şansın Yok'u da şiddetle tavsiye ediyorum. İncelemesine ulaşmak için kitabın ismine tıklayabilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Karalama 1

  10.08.2014 Evim. Sonunda… Her gün hiç bitmeyecekmiş gibi. Ama evime geldiğimde hiç yaşamamışım sanki. Bunu da her gün söylüyorum değil mi? Bütün gün eğilmesin diye çubuklara bağlanan ağaçlarmışçasına zavallıca dimdik dolaşıyorum. Takım elbisem buruşmasın diye oturup kalkarken dikkat ediyorum. Kalabalık sofralarda herkese laf yetiştirirken bir de üstüme dökmemek için çabalıyorum. Aman Allah’ım, rezaleti düşünebiliyor musun? Gerçekten zavallı bir durum insanlığın bu hali. Herkes birbirine gereksiz şakalar yapıyor. Allah’ım ne kadar nefret ediyorum kendimden şakalarına gülerken. Eskimiş kelime oyunlarını dönüp dönüp aynı çevrelerde pazarlıyorlar. İkiyüzlü bir insanım bunlara güldüğüm için. Hiç belli etmiyorum ama, fevkalade bir yalancıyım ben. Bugün birini işe aldım. Heyecanlı, tecrübesiz, şaşkın bir genç. İlkelerinden ne kadar da komik bahsediyor. İş hayatında birbirlerinin arkasından iş çeviren, affıma sığınarak, terbiyesiz insanlar tanımış. Ciddi bir suratla ona hak verirken iç

Korkuyu Beklerken Kitap Tanıtımı ve İncelemesi

 Korkuyu Beklerken Yazar: Oğuz Atay Yayın Tarihi: 1975 Tür: Öykü Derlemesi Sayfa Sayısı: 196 Kısa Tarihi:     Beyaz Mantolu Adam, Unutulan, Korkuyu Beklerken, Bir Mektup, Ne Evet Ne Hayır, Tahta At, Babama Mektup ve Demiryolu Hikayecileri olmak üzere sekiz hikayeden oluşan bir derleme kitabıdır. İlk romanı Tutunamayanlar ile ses getiren Oğuz Atay'ın öyküleri de romanlarından geri kalmıyor. Her bir hikaye derinliği, zenginliği ve eşsiz dili ile insanı alıp götürüyor. Nereye mi? Her yere. Zaman zaman zihnimizin çatı katına, bazen adı unutulmuş bir demiryoluna, bazense bir cami avlusuna dilenmeye... Kitaba da adını veren hikaye Korkuyu Beklerken 'in gizli mezhep muzdaribi kahramanı kadar korkak, umutsuz ama inatçı bir aşık kadar saplantılı oluveriyoruz kitabı okurken. Sayısız türde sayısız canlandırma ve uyarlamalara konuk olan bu hikayeler hakkında hadi biraz daha ayrıntılara geçelim. Kitabın Konusu:     Her hikayede ayrı bir olay örgüsü var. Ancak kitabın genelinde bir kafa ka

Buz Adam Ötzi

             Buz Adam Ötzi Hakkında Her Şey                                                                                   Buz Adam Ötzi Kimdir? Buz adam Ötzi 19 Eylül 1991’dedağcılar tarafından bulunmuştur. Öncesinde ölü bir dağcı sanılsa da kurtarma operasyonlarının 23 Eylül tarihinde tamamen başarıya ulaşması sonucu günümüzden 5300 yıl önce Bakır Çağı’nda bedenini buzda donan tarihin en iyi korunan mumyalarından olduğu anlaşılmıştır.  Bilim insanları Ötzi üzerinde yaptıkları araştırmalarda nereli olduğuna, neden öldüğüne, geçirdiği hastalıklara, yediği son yemeğine, yanında bulundurduğu eşyalara ve vücudundaki dövmelere bakarak yaşadığı dönemin sosyal ve kültürel özelliklerine ulaşabilmektedirler.  Ötzi ismini bulunduğu vadiden almıştır(Ötzal Alpleri). Buz Adam Ötzi Nasıl Bulundu? Günümüzden 20 yıl önce Avusturya-İtalya sınırında Alp Dağları’nda yürüyüşe çıkan iki Alman turist, son zirveye de çıktıktan sonra daha kestirme bir yerden dönmek isterler. Buz halindeki bir dere yata