Ana içeriğe atla

Kayıtlar

hayat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karalama 1

  10.08.2014 Evim. Sonunda… Her gün hiç bitmeyecekmiş gibi. Ama evime geldiğimde hiç yaşamamışım sanki. Bunu da her gün söylüyorum değil mi? Bütün gün eğilmesin diye çubuklara bağlanan ağaçlarmışçasına zavallıca dimdik dolaşıyorum. Takım elbisem buruşmasın diye oturup kalkarken dikkat ediyorum. Kalabalık sofralarda herkese laf yetiştirirken bir de üstüme dökmemek için çabalıyorum. Aman Allah’ım, rezaleti düşünebiliyor musun? Gerçekten zavallı bir durum insanlığın bu hali. Herkes birbirine gereksiz şakalar yapıyor. Allah’ım ne kadar nefret ediyorum kendimden şakalarına gülerken. Eskimiş kelime oyunlarını dönüp dönüp aynı çevrelerde pazarlıyorlar. İkiyüzlü bir insanım bunlara güldüğüm için. Hiç belli etmiyorum ama, fevkalade bir yalancıyım ben. Bugün birini işe aldım. Heyecanlı, tecrübesiz, şaşkın bir genç. İlkelerinden ne kadar da komik bahsediyor. İş hayatında birbirlerinin arkasından iş çeviren, affıma sığınarak, terbiyesiz insanlar tanımış. Ciddi bir suratla ona hak verirken iç

Evrenin Sonundaki Restoran 2. Kısım

     Evrenin Sonundaki Restoran 2. kısımla herkese merhaba!       Kapsamlı bir kitap incelemesi için bu yazıma bakabilirsiniz:  Evrenin Sonundaki Restoran 1. Kısım      Şimdi, 2. kısımda, kitap ve değindiği sayısız konulardan bazıları hakkındaki düşüncelerime geldik.      Bu o kadar güzel, karmaşık, hayranlık uyandırıcı ve inanılmaz kitap ki bütün seri boyunca resmen her şeye değinilmiş olabilir. Devlet meselelerini birkaç cümlede alaycı bir anlatımla çözüme kavuşturmuş, filozofların yüzyıllarca düşündüğü her şeyi birkaç kelimede özetlemiş ve hayatın anlamını bile çift haneli bir sayıyla açıklığa kavuşturmuş bir kitaptan bahsediyoruz sonuçta.      Bu kitaptan öğrenilecek şeylerin haddi hesabı yok. Kitabı ilk defa okuduğumuzda da her şeyi anlamamız, ayrıntılara dikkat etmemiz ve kapsamlı bir şekilde gözden geçirmemiz mümkün değil. Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni henüz birkaç hafta önce okudum ve onunla ilgili yazmadım. Gözümü korkutan bir seri ve sonucu hep beraber göreceğiz.     Üs

Rh Faktörüne Bağlı Kan Uyuşmazlığı Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

 KAN GRUBU NEDİR? Kan grubu, kandaki antikorlara bakılarak, kanın özelliğini belirtmek için oluşturulmuş sınıflandırma sistemidir. İnsan eritrositleri üzerinde 300’den fazla farklı antijen saptanmış olup bunların en önemlisi ABO sistemi dir (A, B, O, AB).  ABO kan grubu sistemine ek olarak, transfüzyon için önemli olan birkaç sistem daha vardır. Bunların en önemlisi Rh sistemi dir.  A,B,O ve Rh faktörleri dışında çok farklı kan faktörleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları M,N,S,s,P,Kell, Lewis, Duffy,Kidd, Diego ve Lutheran faktörleridir. Kan Grupları Neden Önemlidir? Acil medikal durumlarda kan alışverişi sağlanır. Bunun kan gruplarına uygun gerçekleşmesi gerekir. Rh Faktörü Nedir? RH Faktörü 1940 yılında Landsteiner ve Wiener tarafından bulunan ve alyuvarların üzerinde yer alan bir antijendir. Rhesus maymunları üzerinde yapılan araştırmada kanda belirlenmemiş bir proteinin daha olduğu ortaya çıktı. Bu proteinin AB grubu kanının yanında nakil için önemli bir faktördür. Rh Kan Grubu

Uçurtma Avcısı Kitap Tanıtımı ve İncelemesi

Uçurtma Avcısı Yazar: Khaled Hosseini Yayım Tarihi:  2003 Tür: Roman Orijinal Adı: The Kite Runner Sayfa Sayısı: 375 Çevirmen: Püren Özgören Tahmini Okuma Süresi: 8 dk Kısa Tarihi:  The Kite Runner, Afganistan doğumlu Amerikalı yazarın ilk romanı. 2003 yılında yayınlanan roman bir Afgan tarafından İngilizce yazılmış ilk romandır. The New York Times dergisinin en çok satanlar listesinde bir numaraya kadar yükselmiştir.  Kitabın Konusu:  Roman, Afganistan Kabil'in Vezir Ekber Han bölgesinde geçiyor ve bu bölgede yaşayan Emir ve Hasan isimli iki çocuğun arkadaşlıklarını ve yaşamlarının farklılıklarını konu alıyor. Emir, çocukluk arkadaşı ve süt kardeşi Hasan'a olan ihanetini unutamamaktadır ve onun bir anlık hareketi hayatı boyunca içini yiyip bitiren hatta travma derecesine gelen bir pişmanlığa dönüşür. Roman; Sovyet işgali, Afgan Krallığının çöküşü, Pakistan ve Amerika'ya toplu göç ediş, monarşini ve Taliban yönetimi gibi karalık ve kargaşalı bir ortamda kurgulanmıştır. Ayrı

Kadın Erkek Eşitliği Hakkında Kısa Bir Sohbet

 Herkese merhaba. Bu konu hakkında kesin düşünceler belirtip şöyle yapılmalı, böyle olmalı demeyeceğim. Kimseye öğretecek, bakış açısını değiştirecek konumda değilim. Öyle bir amacım da yok. Çünkü ben sadece bir lise öğrencisiyim. Sadece kendi düşüncelerimi paylaşmak ve istekli insanlar da varsa onlardan bir şeyler öğrenme derdindeyim. Kendi yaşamım için benim elimden ne gelir, onu düşünüyorum. Okuyacaklarınızı biraz da kendimle sohbet olarak okursanız bir yanlış anlaşılma olmayacağını umuyorum. Kadın ve erkek eşit midir? Açıkçası hayır değildir diyen insanlarla oturup konuşmam gibime geliyor. Gerçi bu noktada aklıma takılan soru şu: Neden böyle düşünüyorlar? Çağın gerisinde kalmaları ve yanlış yetiştirilmiş olmaları, büyüdükleri çevre onların suçu mu? Kendi kendime verdiğim cevap hayır. Onların suçu değil. Ama artık yerleşmiş bu düşüncelerini değiştirmek de benim elimde değil. Tabi ki bu bilinç onlara da aktarılmalı ama kendi sorumluluğum olarak görmüyorum. Kendim ve geleceğim için ka

Yapayalnızlık

               Ne istersek onu mu hissederiz? Kendi kendimizle verdiğimiz mücadeleler sonrası bilinçli bir şekilde mutlu olmak gerçekten saf mutluluk mudur? Mutluluk nedir ki? Üzülene kadar mutlu olduğunu anlamazsın zaten. Mutluluğunun farkına vardığında da ellerinden kayıp gidiverir. Geriye yankılı kahkahaların anısı ve aklında çarpışan suçluluklar kalır. Tek başına olduğun zamanın kıymetini bilebilirsin. Ama yapayalnız olmak ne demektir bilir misin? Seni anlayanın, sevenin, bilenin olmadığını en derinden hissetmenin verdiği etkiyi ne ile tarif edebilirsin? İşin kötüsü hissettiklerin değil aslında, ne biliyor musun? O da geçiyor. Evet, içinin kasırgaları ertesi güne geçmiş gitmiş oluyor. Güneşin parlak ışıkları aklını çelebiliyor. Kendine dahi anlatamadığın bu ıstırapları bir gülücükle en derinlerine gömebiliyorsun. “mış gibi”lerini fark edene kadar tanımıyor insan kendini. O zamana kadar her gün, her gece her şeye en baştan başlamak hiç kolay değil. Sonra bir de her şeyi farkına

Başka Şansın Yok Kitap Tanıtımı ve İncelemesi

 Başka Şansın Yok Yazar: Harlan Coben Yayın Tarihi: 28 Nisan 2003 Tür: Geririm, Korku, Gizem Orijinal Adı: No Second Chance Çeviri: Derya Engin Sayfa Sayısı: 448 İncelemeinn Ortalama Okunma Süresi: 5 dakika Kitabın Konusu:     Kitabımız insanın yüreğini ağzına getiren, ecel terleri döktüren bir kitap. Doktor Seidman göremediği bir saldırgan tarafından vurulur ve iki hafta sonra hastanede uyandığında karısının öldüğünü ve kızının da kaçırıldığını öğrenir. Polisle de bol miktarda uğraşan bu adam geniş çevresinin de desteğiyle biraz da başına buyruk davranıp, yeri geldiğinde de hayati hatalar yaparak kızını bulmaya çalışıyor.      İnanılmaz ustaca örülmüş bu olaylar zinciri insanı her aşamada hayrete düşürüyor. Okuyucu sürekli manipüle edilerek yanlış ipuçları üzerinde ilerlemeye teşvik ediliyor. Yanlış ipuçlarından hareketle bile hayret edici sonuçlara varılırken okuyucu iyice deliriyor diyebilirim. Artık işler çözülmeye başlayacakken sürekli daha da karışıyor. Okuyucu artık pes ettikten

İçimizdeki Şeytan Kitap Tanıtımı ve İncelemesi

İçimizdeki Şeytan İncelemeyi Yazan: Dicle Demirden Yazar: Sabahattin Ali Yayım Tarihi: 1940 Tür: Roman Sayfa Sayısı: 255 Kısa Tarihi: İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf ve Kürk Mantolu Madonna adlı romanları ile birlikte yazarın üçüncü romanıdır.   Diğer iki romanı çok ilgi görmüşken İçimizdeki Şeytan romanı onlara kıyasla gölgede kalmıştır. Aynı zamanda bu romanı yüzünden, dönemin ünlü yazarlarından olan Nihal Atsız ile yaşadığı gerilimler giderek artmış ve ´´Irkıçılık-Turancılık´´ davasının bir parçası olmuştur.  Bu dönemde Aziz Nesin 'le beraber çıkardığı Markopaşa  dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kalmıştır. Hakkındaki davaların aleyhinde seyrettiği bir dönemde Türkiye'den ayrılmak istemiş ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından milliyetçi gerekçelerle öldürülmüştür. Kitabın Konusu:  Birbirini çok severek ama daha birbirlerini tanıma fırsatı bulamadan evlenen, yaşa